Menu Close

Unit 1: Lesson 1 (Turkish)

Kelimeler

Kelimeler basitlik amacıyla isimlere, fiillere, sıfatlara ve zarflara ayrılmıştır.

Kullanılan kelime ile ilgili bilgi ve daha fazla örnek görmek için Türkçe kelimeye tıklayın. (bu aşamada muhtemelen cümlelerde kullanılan dilbilgisini anlamayacaksınız, ama öğrenme sürecinde gelişiminizi görmek iyidir)

Bu kelimeleri ve ek bilgileri düzgün bir şekilde sunan PDF dosyasına buradan ulaşabilirsiniz.

Bu kelimeleri tanıma alıştırması yapmak ister misiniz? Bu listedeki kelimeleri Word Search’te bulmayı deneyin.

İsimler:
한국 = Kore

도시 = şehir

이름 = isim

= Ben (resmi)

= Ben (samimi)

남자 = adam

여자 = kadın

= bu

= o

= şu

= şey

이것 = bu (şey)

그것 = o (şey)

저것 = şu (şey)

의자 = sandalye

탁자 = masa

선생님 = öğretmen

침대 = yatak

= ev

= araba

사람 = insan

= kitap

컴퓨터 = bilgisayar

나무 = ağaç/odun

소파 = kanepe

중국 = Çin

일본 = Japonya

= kapı

의사 = doktor

학생 = öğrenci

Zarflar ve Diğer kelimeler:
이다 = olmak

= evet

아니 = hayır

Ünite 1’de toplam 1050 kelime vardır. Her kelime bir ses dosyasına bağlıdır. Tüm bu dosyaları bir pakette buradan indirebilirsiniz.

Bu kelimeleri ezberleme konusunda yardım için Memrise tool’u kullanmayı deneyin.

Ayrıca Kelime alıştırma videosu ile tüm kelimeleri döngü halinde dinlemeyi deneyebilirsiniz.

 

 

Selamlaşma Kelimeleri

Derslerim boyunca, sadece bir önceki dersten öğrenmiş olduğunuz dilbilgisi ve kelimeleri kullanacağım. Ünite 0’da, size Korece kelimelerin nasıl yazıldığını öğrettim. Yukarıda, başlamak için çalışmanız gereken kelime grubunu görebilirsiniz. Henüz bu kelimeleri nasıl kullanacağınızı veya nasıl çekimleyeceğinizi öğretmedim.

Korecede “merhaba”, “teşekkür ederim”, “nasılsınız” ve “lütfen” kelimeleri aslında baya zor. Kelimelerin içinde dilbilgisi var. Bu aşamada, bu “selamlaşma kelimeleri”ni bütün şekilde ezberleyip, daha sonra alakalı hale geldiğinde içindeki dilbilgisini düşünürsünüz. Kelimeler:

안녕하세요 = Merhaba

감사하다 ve 고맙다 “teşekkür ederim” demek için yaygın olarak kullanılan iki kelimedir. Fakat, bu biçimde nadiren kullanılırlar ve neredeyse her zaman çekimlenirler.  Ders 5 ve Ders 6’da gösterileceği gibi birçok şekilde çekimlenebilirler. Bu kelimeleri çekimlemenin en yaygın yolları şunlardır:

감사합니다
감사해요
고마워
고맙습니다
고마워요

Korecede “Nasılsınız?” demenin yolu:

잘 지내세요?  = Nasılsınız?

Korecede “Nasılsınız?” demenin en direkt yolunun bu olmasına rağmen, Türkçedeki kadar yaygın bir ifade değildir. Koreliler yemeği çok sever, ve birisini selamlamanın en yaygın yolu yemek yiyip yemediklerini sormaktır. Korecede soru sorma Ders 21’de öğretiliyor.

Korecede “lütfen” demenin yolu:

제발 = Lütfen

Korecede bu ifadeleri ezberlemeniz elbette önemli, fakat bu şekilde söylenmelerinin bir sebebi olduğunu bilmelisiniz. Şimdilik, niçin bu şekilde söylendikleri konusunda endişelenmeyin ve sadece ezberleyin. Daha sonraki derslerde önemli olduklarında bunlara geri döneceğiz.

 

 

Cümle Kelime Düzeni 

Korece aslında cümle yapısı bakımından Türkçe ile çok benzerlik gösteriyor. Korece cümleler Türkçede olduğu gibi şu düzende kurulur:

Özne – Nesne – Fiil (örneğin: ben lahmacun yemek)
Veya
Özne – Sıfat (örneğin: ben güzel)

Daha ilerideki kavramları anlamanız buna bağlı olduğundan, “özne” ve “nesne”nin ne anlama geldiğini hızlı bir şekilde açıklayacağım.

Özne eylemi yapan kişiyi/ismi/herhangi bir şeyi ifade eder. Özne fiilin eylemini yapar. Örneğin, aşağıdaki cümlelerde öznenin altı çizilidir.

Ben parka gittim.
Ben parka gideceğim.
Annem beni sever.
O beni sever.
Köpek hızlı koştu.
Güneş açtı.

Nesne, yüklemin hareketi yaptığı şeyi belirtir. Örneğin, aşağıdaki cümlelerde nesnenin altı çizilidir.

Annem beni sever.
Köpek postacıyı ısırdı.
O pilav yedi.
Öğrenciler Korece çalıştı.

Fakat her cümlenin nesnesi olmasına gerek yok. Örneğin:

Ben uyudum
Ben yedim
O öldü

Bazen bir cümlede dahil edilmediği için nesne yoktur. Örneğin, “ben yedim” de “ben pilav yedim” de doğru cümlelerdir. Fakat, bazı fiiller doğaları gereği bir nesne üzerine etki edemezler. Örneğin, “uyumak” veya “gitmek” fiilleri ile nesne kullanamazsınız.

Ben seni uyuyorum
Ben seni gidiyorum

Özneler sıfat cümlelerinde de bulunur. Fakat, sıfat cümlelerinde nesne bulunmaz. Aşağıdaki sıfat cümlelerinde öznenin altı çizilidir.

Okul sıkıcı
Ben sıkıcıyım
Film eğlenceliydi
Bina büyük
Kız arkadaşım güzel
Yemek lezzetli

Fiiller ve sıfatlar cümlenin sonuna yerleştirilir. Aslında, tüm Korece cümlelerin mutlaka aşağıdakilerden biri ile bitmesi gerekir:

– Fiil
– Sıfat, veya
– 이다

이다nın anlamından dersin sonraki kısımlarında bahsedicem. 이다 fiil de sıfat da değil, ama onlar gibi davranır. Her fiil, her sıfat ve 이다 “다” ile biter ve bunlar Korecede çekimlenebilen tek kelimelerdir.

Korecede dile yerleşmiş bir resmiyet sistemi vardır. Yani, birinin saygı duyulması gereken yaşlı bir insanla konuşma şekli ile arkadaşıyla konuşma tarzı birbirinden farklı olacaktır. Durumun resmiyetine bağlı olarak bir cümledeki kelimelerin değişmesinin birçok yolu vardır, ancak bilinmesi gereken en yaygın, temel, ve önemli iki şey şudur:

1) Korecede “ben” demenin iki yolu vardır:

나, samimi durumlarda, ve
저, resmi durumlarda kullanılır.

2) Bir kelimeyi çekimlemenin birçok yolu vardır. Yukarıda gördüğümüz gibi, 고맙다 kelimesi birçok farklı şekillerde çekimlenebilir. Bu yüzden, hangi durumda hangi çekimlemenin kullanılacağını bilmek önemli. Bu konu Ders 6’da anlatılıyor. Ders 6’ya kadar resmiyet ayrımı yapmıyorum ve çekimleme yapmaktansa cümle yapısına odaklanıyorum. O zamana kadar, hem  나 hem de 저’nun rastgele kullanıldığını görceksiniz. Resmiyetin açıklanacağı Ders 6’ya kadar hangisinin niye kullanıldığını kafaya takmayın.

Şimdi tüm bunları bildiğinize göre, Korece cümle kurmak hakkında konuşabiliriz.

 

 

 Korece Ekler (~는/은 ve ~를/을)

Korece bir cümledeki çoğu kelimenin kendisine eklenmiş bir eki vardır. Bu ekler, her kelimenin bir cümledeki rolünü belirtir – özellikle hangi kelimenin özne veya nesne olduğunu.

Bu ders için bilmeniz gereken ekler şunlardır:

는 veya 은 (Özne)

Bu ek, bir cümledeki özneyi belirtmek için öznenin sonuna eklenir. Kısaca özne eki diyebiliriz. Türkçede karşılığı olmadığı için direkt çevirisi yoktur.

Öznenin son hecesinin son harfi sesli harf olduğu zaman 는 kullanılır. Örneğin:

나 = 나는
저 = 저는

Öznenin son hecesinin son harfi sessiz harf olduğunda 은 kullanılır. Örneğin:

집 = 집은
책 = 책은

를 veya 을 (Nesne)

Bu ek, bir cümledeki nesneyi belirtmek için nesnenin sonuna eklenir. Kısaca nesne eki diyebiliriz.

Son hecenin son harfi sesli harf olduğunda 를 kullanılır. Örneğin:

나 = 나를
저 = 저를

Son hecenin son harfi sessiz harf olduğunda 을 kullanılır. Örneğin:

집 = 집을
책 = 책을

Artık Korece cümle yapısını ve Korece eklerini kullanarak cümleler kurabiliriz.

1) Ben Korece konuşuyorum. = Ben은 Korece를 konuşuyorum.
은 “ben”e eklenir. (özne)
를 “Korece”ye eklenir. (nesne)

2) Ben seni seviyorum. = Ben은 sen을 seviyorum
은 “ben”e eklenir. (özne)
을 “sen”e eklenir. (nesne)

3) Ben mektup yazdım. = Ben은 mektup을 yazdım.
은 “ben”e eklenir. (özne)
을 “mektup” yazdım. (nesne)

4) Ben kapıyı açtım. = Ben은 kapı를 açtım.
은 “ben”e eklenir. (özne)
를 “kapı”ya eklenir. (nesne)

5) Annem makarna yapacak. = Annem은 makarna를 yapacak.
은 “annem”e eklenir. (özne)
를 “makarna”ya eklenir. (nesne)

Aynısı sıfat cümleleri için de yapılabilir. Ancak, sıfat cümlelerinde nesne olmayacağını unutmayın:

1) Kız arkadaşım güzel: Kız arkadaşım은 güzel
“은” “kız arkadaşım”a eklenir. (özne)

2) Film korkutucuydu. = Film은 korkutucuydu.
“은” “film”e eklenir. (özne)

Şimdi 이다 ile biten cümleler kurmak için Korece kelimeler kullanmaya odaklanacağız.

Olmak: 이다

Korece cümleler kurmaya başlayalım. Bu derste, 이다 kelimesini kullanarak basit cümleler yapmaya başlayacağız. “이다”nın tam çevirisi “olmak”tır. Korecede isimleri yüklem yapmak için isme 이다 eklenir. Yani, yüklemi isim olan bir cümlenin sonuna olmak kelimesini ekleriz. Türkçede bunu ek fiil ile sağlarız. Örneğin:

Ben erkeğim.
O erkektir.
Ben erkektim.

Daha önce belirtildiği gibi, 이다 çekimlenebilir. Bu açıdan, 이다 fiil ve sıfatlarla benzerlik gösterir, ancak 이다 için kurallar çoğunlukla (her zaman değil) farklıdır. Daha sonraki derslerde önemli hale geleceği için 이다’nın fiil ve sıfatlardan nasıl farklılık gösterdiğini öğreteceğim. Örneğin, Ders 52’de 이다’lı bir cümleyi alıntılamanın fiil ve sıfatlardan farklı olduğunu öğreneceksiniz.

Sıfatlar gibi, 이다 nesneler üzerine etki edemez. Sadece fiiller nesneler üzerine etki edebilir. Örneğin:

Ben lahmacun yerim (yemek fiil, lahmacun nesne)
O arkadaşımı tanır (tanımak fiil, arkadaşım nesne)
Onlar Korece çalışır (çalışmak fiil, Korece nesne)
Biz müzik dinleriz (dinlemek fiil, müzik nesne)

Tüm bu cümlelerin yüklemi fiil olduğu için nesnesi olabiliyor. Fakat, yüklemi sıfat olan cümlelerde nesne olmayacaktır.

Ben güzelim
O güzeldir
Onlar açtır
Biz zekiyiz

이다 ise bir ismin isim olduğunu belirtmek için kullanılır. Yüklemi “이다” olan bir cümlenin temel yapısı şöyledir:

[isim은/는] [isim][이다]

Örneğin:

Ben은 adam이다 = Ben adamım.

Şimdi “adam” ve “ben” kelimelerini yerleştirelim:

나 = Ben
남자 = Adam
Korece cümle şöyle görünür:
나는 남자이다 = Ben adamım

이다’nın ikinci isme doğrudan eklendiğine dikkat edin. Fiil ve sıfatlar bu şekilde isimlere eklenmezler, ancak 이다 eklenir. İkinci isim ile 이다 arasında boşluk bırakmak hata olur. Örneğin, bu yanlıştır:

나는 남자 이다

Bu cümlede “남자” bir nesne gibi hissedilse de öyle değildir. 이다, sıfatlar gibi ve fiillerden farklı olarak bir nesne üzerine etki edemez. Dolayısıyla, ikinci isme nesne eki getirmek yanlış olur. Örneğin, bu yanlıştır:

나는 남자를 이다

 

 

 

Bu/O/Şu (이/그/저)

Yukarıdaki kelimeler kısmında “bu” kelimesinin Korecede 이 olduğunu görebilirsiniz.

Korecede 이 kelimesini dokunma mesafesinde olan bir şey için kullanırız. Türkçede olduğu gibi “이” (bu) tanımladığı isimden önce gelir. Örneğin:

이 사람 = Bu insan
이 남자 = Bu adam
이 여자 = Bu kadın

이 차 = Bu araba
이 탁자 = Bu masa
이 의자 = Bu sandalye

그 kelimesini önceki cümleden veya önceki bağlamdan bir şey(görebilmenizden bağımsız olarak) hakkında konuşurken kullanırız. Şu an herhangi bir Korece cümle bilmediğiniz için örnek vermek zor olur. Ama, mesela: “O adamı sevmiyorum[arkadaşın önceki cümlede o kişiden bahsettiğinde].” diyecek olursam bu cümledeki “o”, “그”nın kullanım şeklinde olurdu.

저 kelimesini görebildiğimiz fakat çok uzak olduğu için dokunamadığımız şeyler hakkında konuşurken kullanırız.

Tıpkı “이”de olduğu gibi, “o” veya “şu” şeyi tanımlamak için ismin önüne “그” veya “저” koyarız.

이 사람 = Bu insan
그 사람 = O insan
저 사람 = Şu insan

이 남자 = Bu adam
그 남자 = O adam
저 남자 = Şu adam

이 여자 = Bu kadın
그 여자 = O kadın
저 여자 = Şu kadın

이 의자 = Bu sandalye
그 의자 = O sandalye
저 의자 = Şu sandalye

이 탁자 = Bu masa
그 탁자 = O masa
저 탁자 = Şu masa

Korecede en yaygın kullanılan kelimelerden biri “şey” anlamına gelen “것”tur. “것”tan önce 이, 그 veya 저 yerleştirildiğinde birleşik kelime oluşur. Dolayısıyla, 이, 그 veya 저’dan sonra “것” yerleştirilirken aralarında boşluk olmaması gerekir. Başka bir deyişle, aşağıdakiler iki ayrı kelime değil, tek bir birleşik kelimedir.

이것 = bu şey
그것 = o şey
저것 = şu şey

Bu olayın, gelecekteki derslerde öğreneceğiniz diğer yaygın kelimelerde de gerçekleştiğini görüyoruz. Şimdilik bunun için endişelenmenize gerek yok, fakat aynı şeyin 곳(“yer” anlamına gelir) ve 때 (“zaman” anlamına gelir) kelimelerinde de olduğunu görüyoruz.

Bu kelimelerin Türkçe çevirisinde “şey” gerekli değildir. Şöyle açıklayayım.

Örnek olarak “o”yu kullanacağım, fakat aynı şey “bu” ve “şu” kelimelerine de uygulanabilir.

“O” ismi tanımlamak için ismin önüne konulabilir. Daha önce gördüğümüz gibi:

O insan
O adam
O kadın

Bununla birlikte, kendisi de bir isim olabilir. Örneğin:

Onu seviyorum.

Bu tarz bir Türkçe cümlede, “o” sevdiğin bir şeyi ifade eder. Bir isimdir. Bir şeydir.

Dolayısıyla, cümle şu şekilde de söylenebilirdi:

O şeyi seviyorum.

Derslerimde gramer terimleri kullanmayı sevmem, ama bu kelimelerin ne anlama geldiğini bilirseniz işinize yarayabilir. Türkçede de Korecede de, “o” zarf da olabilir (“o adamı seviyorum”da olduğu gibi), zamir de olabilir(“onu seviyorum”da olduğu gibi). Korecede zarf olarak kullanıldığında, 그yı bir isimden önce yerleştirmelisiniz. Korecede zamir olarak kullanıldığında ise 그것 kelimesi kullanılır.

Aynı açıdan, “이, 그 ve 저” sırasıyla “bu, o ve şu” anlamına gelirken ve “bu isim, o isim ve şu isim”i ifade etmek için isimlerden önce yerleştirilmesine rağmen, “이것, 그것 ve 저것” kelimeleri ayrı bir isimdir (zamirdir). Bu yüzden, anlamları tamamen aynı olsa da ardından “şey” kelimesinin kullanılmasına gerek yoktur.

Bunu seviyorum

Bu şeyi seviyorum

Onu seviyorum

O şeyi seviyorum

Şimdi bu isimleri cümlede özne veya nesne olarak kullanabiliriz. Sonrasında “이다” ile nasıl kullanılabileceklerine bakacağız.

 

 

O/Bu/Şunun 이다 ile Kullanımı 

Artık 이, 그 ve 저 (ve 이것, 그것 ve 저것)u nasıl kullanacağımızı bildiğimize göre, şöyle cümleler kurabiliriz:

O kişi doktordur.

Kelimeleri Korece cümle yapısına göre dizerek başlayabiliriz:

O kişi는 doktor dur

Ve sonra Türkçe kelimeleri Korece karşılıklarıyla değiştirirsek:

그 사람은 +  의사 + 이다

그 사람은 의사이다
(그 사람은 의사야 / 그 사람은 의사예요)

Daha fazla örnek:

그 사람은 선생님이다 = O kişi öğretmendir.
(그 사람은 선생님이야 / 그 사람은 선생님이에요)

이것은 탁자이다 = Bu (şey) masadır.
(이것은 탁자야 / 이것은 탁자예요)

저것은 침대이다 = Şu (şey) yataktır.
(저것은 침대야 / 저것은 침대예요)

그 사람은 남자이다 = O kişi adamdır.
(그 사람은 남자야 / 그 사람은 남자예요)

그 사람은 여자이다 = O kişi kadındır.
(그 사람은 여자야 / 그 사람은 여자예요)

그것은 차이다 = O (şey) arabadır.
(그것은 차야 / 그것은 차예요)

이것은 나무이다 = Bu (şey) ağaçtır.
(이것은 나무야 / 이것은 나무예요)

Ünite 1’de 1250 tane örnek vardır. Tüm örnekler bir ses dosyasına bağlıdır. Tüm bu dosyaları bir pakette buradan indirebilirsiniz.

Vay be! Bu aşırı zor bir dersti. Bir Korece ders kitabı alacak olsaydınız, eminim ilk bölüm bundan çok daha kolay olurdu. Ama bana güvenin; bunları başlangıçta öğrenmek ileride çok işinize yarayacak. Ben Korece öğrenirken, bunlardan bazılarını fark etmem aylar sürdü (zor olduğundan dolayı değil, sadece neyin niye öyle olduğunu anlatmayan bir ders kitabı kullandığım içindi).

Devam etmeden önce, bu derste anlatılan temel Korece cümle yapısını tamamen anladığınızdan emin olun. Ayrıca, parantez içinde olmayan cümlelerin çekimlenmedikleri için teknik olarak yanlış (çoğu zaman) olduğunu unutmayın. 

Anladım! Beni bir sonraki derse uçur! Veya,

Bu dersle birlikte kullanabileceğiniz bir çalışma kitabı için buraya tıklayın.